29 Ekim 2012 Pazartesi

Eski Eteğinize Girebilmenin Kuralları



  Baharın yüzümüzü ısıttığı günlerde pek çok kadının ortak derdi yazlık elbiselerimizin içine girebilmek ve zayıf görünmek… Ama kışın rehavetiyle ve kasvetiyle alınan fazlalıklar, her yaz başa bela olmaya devam ediyor değil mi? Üstelik zayıflamak hiç de söylenildiği kadar kolay olmuyor. Belki yemiyoruz hatta pek çok istediğimiz yiyeceğe uzaktan bakıyoruz ama tartıya çıktığımızda kilomuzun bir gram bile fark etmiyor olması canımızı sıkıyor. Her yaz aynı derdi yaşamak nerdeyse kaçınılmaz oluyor. Ancak belirli kuralları uyguladığımızda uygun forma ve istediğimiz eteğin içine girebilmenin hayal olmadığını bilmemiz gerekiyor. İşte bizi doğru yola götürecek kurallar:

  •  Yavaş yiyin: En başlıca kurallardan biridir. Yiyecekleri küçük lokmalara bölmek ve onu defalarca çiğnemek bir süre sonra doyduğunuzu hissetmemize yardımcı oluyor. Bunu mutlaka denemelisiniz!


  •  Porsiyonları küçültün: Her zaman yediğiniz tabağı değiştirin! Koyu renkli ve küçük bir tabakta yemeyi alışkanlık haline getirin. Hem yemek israfından hem de çok yeme alışkanlığından kurtulmak için süper bir başlangıç.




Stresi Yenin: Duygularımız midemizle doğru orantılı çalışıyor olabilir. Fakat her moralimiz bozulduğunda ya da sevindiğimizde onun işleyişine uyum gösterirsek her dakika yemek yemek zorunda kalabiliriz. Bu da istemediğimiz fazlalıkların bizde kalıcı olması demektir. Bu isteği meyve suyu veya hafif bir diyet bisküvi ile bastırabiliriz. (Kuru kayısı, 2-3 adet fındık da bu işi görebilir)



  •   Az ama sık yiyin: Bütünü aç geçirip akşam yemeğinde tabak tabak yemekle ancak hayal dünyasında kilo verebiliriz. Bu sebeple gün içerisinde az ve sık yiyerek yani öğünlerimize ara öğünler ekleyerek açlığımızı kontrol altına almayı öğrenebiliriz. ( Bu da meyve, birkaç bisküvi, ceviz, fındık, kuru kayısı, ufak bir yoğurt olabilir. Kuru kayısının kan şekerini dengelediği kanıtlanmıştır. Kan şekerinizin düşmesini engellemek acıkmayı önler.) 


  •  Yürüyüş yapın: Spor yapmaya vaktimiz mi var dediğiniz duyar gibiyim. Çalışanlar için bir nebze kabul edilebilir bir bahane olabilirse de hala bir bahanedir. Yani işyeriniz yürüş mesafesindeyse en azından çıkışta yürümeyi tercih edebilirsiniz. Alış veriş için yakındaki market yerine daha uzakta olan bir marketi seçebilirsiniz. Asansör yerine merdiveni kullanabilirsiniz. Bütün gün ayaktayım zaten diyen ev kadınlarına da seslenmek istiyorum. Ayakta kalmak asla zayıflamaya yardımcı değildir. Tempolu yürüyüş veya egzersiz yapılmalı. Gerisi kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramaz.




  •   Gülümseyin: Şimdi ne alaka demeyin. Çünkü yapılan araştırmalarda gülümsemek pozitif duygular aşılıyor. Belki hiç istemediğiniz bir yiyeceği tüketiyor olabilirsiniz ama bunu yerken bir süre sonra buna değdiğini görecek olmanız sizi mutlu edebilir deneyin! 






 Hedef Belirleyin: Kilo konusunda başarılı olabilmek hırslı olmaktan geçer. Eğer başlangıç için pazartesiyi bekleyip Salı günüde vazgeçiyorsanız hedef belirlemek sizi şevklendirebilir. Mesela beğendiğiniz bir elbiseyi hedef koyabilirsiniz ya da size çok yakışan ama içine sığamadığınız bir eteği…


  •   Hayal Kurun: Kumsalda ayağa kalkarken oranızın buranızın nasıl göründüğünü merak etmeden yürüdüğünüzü, pantolonların üzerinden ve incecik tişörtlerinizden fışkıran fazlalıklarınızın olmadığını hayal edin. Güzel anları hayal etmek bir anlamda pozitif enerji yaymamızı sağlar.


  •   Günlük Tutun: Bütün gün yediklerinizi yazın. Bu motivasyonunuzu sağlayacaktır. Çünkü rejime ilk başladığınız günlerle sonraki zamanları karşılaştırdığınızda alışkanlıklarınızın nasıl değiştiğini görerek mutlu olabilirsiniz

  •  Ödül Koyun: Kilo vermeye başladıktan sonra verdiğiniz her kiloda istediğiniz veya sevdiğiniz bir yiyecekle kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Fakat ödül miktarında aşırıya kaçmamak kaydıyla!

0 yorum:

Yorum Gönder